Miras Kalan Gayrimenkul Kiraya Verilebilir mi?

| Melike Kayabaşı
Miras kalan gayrimenkul, bir kişinin ölümü sonrasında mirasçılarına kalan, taşınmaz mal varlığıdır. Gayrimenkul, arsa, ev, iş yeri, tarla, bahçe gibi taşınmazların tümüne verilen genel bir addır. Miras kalan gayrimenkuller, ölen kişinin mirasçılarına intikal eder ve paylarına düşen oranlarda mülkiyetleri devralırlar. Bu gayrimenkuller, mirasçılar arasında paylaştırılabilir veya belirli bir süre sonra satılarak nakit paraya çevrilebilir. Ancak, miras kalan gayrimenkullerin paylaştırılması, satılması veya başka bir şekilde devredilmesi öncesinde, kanuni süreçlerin tamamlanması ve gerekli izinlerin alınması gerekmektedir. Ayrıca, mirasçıların arasında anlaşmazlık çıkması durumunda, mahkeme süreci de gerekebilir.
Miras Kalan Gayrimenkulün Kira Bedeli Nasıl Bölünür?
Miras kalan gayrimenkulün kira bedelinin nasıl bölüneceği, mirasçıların paylarına göre belirlenir. Kira bedeli, gayrimenkulün tamamı için belirlenmişse, mirasçılar arasında paylaştırılır. Örneğin, 3 mirasçı varsa ve kira bedeli 3.000 TL ise, her mirasçıya 1.000 TL düşecek şekilde paylaştırılabilir.
Gayrimenkulün yalnızca bir kısmı kiraya verildiyse, kira bedeli de bu oranda bölünebilir. Örneğin, bir evin 2 odası kiraya verilmişse ve ayrıca bir bahçesi de varsa, kiradan elde edilen gelir evin tamamı için belirlenmiş kira bedelinden daha az olacaktır. Bu durumda, mirasçıların evin kiraya verilen kısmı için elde edilen kira bedelini paylaştırmaları gerekecektir. Bahçe ise, diğer mirasçılar arasında paylaştırılabilir veya satılarak elde edilen gelir, mirasçılar arasında paylaştırılabilir.
Miras kalan gayrimenkulün kira bedeli, mirasçılar arasında paylaştırılırken, mirasçıların pay oranları göz önünde bulundurulmalıdır. Paylaştırma işlemi, mirasçıların anlaşması ile yapılabilir veya mahkeme kararı ile belirlenebilir. Kiradan elde edilen gelir, mirasçıların mülkiyet paylarına göre beyan edilir ve kira gelir vergisi ödenir.
Ortaklığın Giderilmesi Davası Nedir?
Ortaklığın giderilmesi davası, bir gayrimenkul ya da taşınmaz mülkiyette birden fazla kişi tarafından ortak sahiplik durumu söz konusu olduğunda, ortakların sahip oldukları paylarda anlaşmazlık yaşandığında açılan bir davaya verilen isimdir. Bu dava ile birlikte, ortakların sahip oldukları payların belirlenmesi, payların satılması, taksim edilmesi ya da ortaklığın sona erdirilmesi için gerekli işlemler gerçekleştirilir.
Ortaklığın giderilmesi davası, genellikle miras yoluyla elde edilen gayrimenkullerde, boşanma sonrasında ortaklaşa kullanılan evlerde veya işyerlerinde, bir malın satın alınmasında, inşa edilmesinde veya finanse edilmesinde ortaklık olması durumunda açılır.
Ortaklık giderilmesi davası, ortakların anlaşamaması durumunda başvurulan bir yargı yoludur. Davanın sonucunda, ortaklığın sona erdirilmesi kararı verilebilir ve gayrimenkulün satılması ya da taksimi gibi işlemler gerçekleştirilebilir. Bu işlemler sırasında, öncelikle ortakların önceden belirlenmiş payları göz önünde bulundurulur ve payların değeri belirlenir. Daha sonra, ortakların rızası ile payların satılması veya taksimi gerçekleştirilir. Eğer ortaklar anlaşamazsa, mahkeme kararı ile payların satışı veya taksimi gerçekleştirilir.
Ortaklığın Giderilmesi Davasının Şartları Nelerdir?
Ortaklığın giderilmesi davası, belirli şartların gerçekleşmesi durumunda açılabilir. Bu şartlar şunlardır:
1. Ortaklık sözleşmesi veya anlaşması yoksa, ortaklık payları eşit olarak dağıtılmışsa veya dağıtılamayacak kadar küçükse, ortaklar, paylarını ve gayrimenkulün satışını veya taksimini talep etme hakkına sahiptir.
2. Ortaklık sözleşmesi veya anlaşması varsa, bu sözleşmede belirtilen koşulların yerine getirilmemesi durumunda, ortaklar paylarını ve gayrimenkulün satışını veya taksimini talep edebilirler.
3. Ortaklar arasında anlaşmazlık yaşanması ve bu anlaşmazlık sonucu ortaklık sona ermişse, ortaklık payları ve gayrimenkulün satışı veya taksimi talep edilebilir.
4. Gayrimenkulün ortakları arasında tam bir anlaşmazlık söz konusu ise, ortaklık payları ve gayrimenkulün satışı veya taksimi mahkeme kararı ile talep edilebilir.
Bu şartların gerçekleşmesi durumunda, ortaklar ortaklığın giderilmesi davası açabilirler ve paylarının satışını veya taksimini talep edebilirler. Mahkeme, bu talepleri değerlendirerek uygun kararları verecektir.
Paydaşlığın Giderilmesinde Hangi Yollar İzlenebilir?
Paydaşlık, bir mülkün birden fazla kişi tarafından ortaklaşa sahip olunması durumudur. Paydaşlığın giderilmesi ise, ortakların paylarının satışı veya mülkün taksimi yoluyla ortaklığın sonlandırılmasıdır. Paydaşlığın giderilmesinde izlenebilecek yollar şunlardır:
1. Gönüllü Satış: Paydaşlar, aralarında anlaşarak paylarının satışını gerçekleştirebilirler. Bu durumda, paydaşlar arasında mülkün değerinin nasıl belirleneceği konusunda anlaşmaya varılması gerekir. Eğer anlaşma sağlanamazsa, paydaşlar mahkemeye başvurabilirler.
2. Taksim: Paydaşlar, mülkün fiziksel olarak taksim edilerek her birinin payına düşen kısmın kendilerine verilmesini talep edebilirler. Bu durumda, taksim sırasında mülkün paydaşlara adil bir şekilde bölüştürülmesi gerekir. Ancak, mülkün fiziksel olarak taksimi mümkün değilse veya uygulanması zor ise, paydaşlar satış yoluyla ortaklığın giderilmesini talep edebilirler.
3. Mahkeme Kararı: Paydaşlar arasında anlaşmazlık varsa veya bir paydaşın diğerlerini mağdur etmesi durumunda, paydaşlar mahkemeye başvurarak paylarının satışını veya mülkün taksimini talep edebilirler. Mahkeme, paydaşların haklarını koruyacak ve adil bir karar vererek ortaklığı sonlandıracaktır.
Bu yöntemler arasından hangisi tercih edileceği, paydaşların aralarındaki ilişki, mülkün niteliği ve paydaşların talepleri gibi faktörlere bağlıdır. Ancak her durumda, paydaşların haklarının korunması ve ortaklığın adil bir şekilde sonlandırılması önemlidir.
Veraset ve İntikal Vergisi Nedir?
Veraset ve İntikal Vergisi, bir kişinin vefatı sonrasında miras kalan mal varlığı üzerinden ödenen bir vergi türüdür. Türkiye'de, 2006 yılından önce "Miras ve İntikal Vergisi" adı altında uygulanan bu vergi, daha sonra "Veraset ve İntikal Vergisi" adını almıştır.
Vefat eden kişinin mirasçılarına bıraktığı mal varlığı, belli bir tutarın üzerinde ise veraset ve intikal vergisine tabi tutulur. Bu tutar, her yıl yeniden belirlenmektedir. Verginin oranı ise, mirasın değerine ve mirasçıların derecesine göre değişmektedir.
Vergi, mirasın tereke halinde bırakılan mal varlığı üzerinden hesaplanır. Tereke, vefat eden kişinin mal varlığından borçlarının düşülmesiyle kalan tutardır. Vergi, terekenin mirasçılar arasındaki paylarına göre hesaplanır ve her bir mirasçı, payına düşen tutarı ödemekle yükümlüdür.
Veraset ve İntikal Vergisi, mirasın tereke halinde kalan mal varlığına yapılan vergilendirme olduğu için, mirasçıların kendi kişisel gelirleri üzerinden bir vergilendirme değildir. Verginin ödenmesi için, mirasın kabul edilmesinden itibaren 6 ay içinde beyanname verilmesi gerekmektedir. Vergi ödemesi yapılmadığı takdirde, gecikme faizi uygulanabilir.
Veraset ve İntikal Vergisi, Türkiye'de miras bırakan kişilerin vefatı sonrasında uygulanan önemli bir vergi türüdür. Verginin ödemesi için mirasçıların zamanında beyanname vermesi ve vergiyi ödemesi gerekmektedir.
Veraset ve İntikal Vergisi Ödenmezse Ne Olur?
Veraset ve İntikal Vergisi, mirasın tereke halinde kalan mal varlığına yapılan vergilendirme olduğu için, verginin ödenmemesi durumunda mirasın kabulü ve paylaşımı işlemi yapılamaz. Vergi borcu, mirasçılar arasında paylaştırılmadan önce ödenmesi gereken bir borçtur.
Vergi borcu, mirasın kabul edilmesinden itibaren 6 ay içinde ödenmesi gerekmektedir. Verginin ödenmemesi durumunda, gecikme faizi uygulanabilir. Vergi borcu ve faizi ödenmeden mirasçılar arasında paylaşım işlemi yapılmaz.
Ayrıca vergi borcunun ödenmemesi durumunda, Maliye Bakanlığı tarafından icra takibi başlatılabilir. Vergi borcu, mirasın kalan mal varlığından ödenir. Mirasçılar, ödeme yükümlülüklerinin paylaştırılması için dava açabilirler.
Sonuç olarak, Veraset ve İntikal Vergisi ödenmesi gereken bir vergi türüdür. Verginin ödenmemesi durumunda, mirasın kabul edilmesi ve paylaşımı işlemi yapılamaz ve gecikme faizi uygulanabilir. Vergi borcu, mirasın kalan mal varlığından ödenir ve ödeme yükümlülüğü mirasçılar arasında paylaştırılabilir.
2023 Yılı Veraset ve İntikal Vergisi Ne Kadar?
Veraset ve intikal vergisi tarifeleri, ülkeden ülkeye, hatta ülkedeki farklı eyaletler/araziler arasında bile farklılık gösterir. 2023 yılında Türkiye'de veraset ve intikal vergisi oranlarına ilişkin henüz resmi bir duyuru yapılmadı. Ancak, vergi oranları her yılın başında güncellenmektedir. Vergi oranlarına ilişkin bilgilere, Türkiye Cumhuriyeti Maliye Bakanlığı'nın resmi internet sitesinden veya vergi dairelerinden ulaşabilirsiniz.
Veraset ve İntikal Vergisi Ödenmesi Zorunlu Mu?
veraset ve intikal vergisi ödenmesi zorunlu bir vergi türüdür. Türkiye'de veraset ve intikal vergisi, mirasın tereke halinde kalan mal varlığına yapılan vergilendirmedir. Bu vergi, mirasın kabul edilmesi ve paylaşımı işleminden önce ödenmesi gereken bir vergidir.
Verginin ödenmesi zorunludur ve ödeme yükümlülüğü mirasın tüm hak sahipleri arasında eşit şekilde paylaştırılır. Vergi borcu, mirasın kabul edilmesinden itibaren 6 ay içinde ödenmesi gerekmektedir. Verginin ödenmemesi durumunda, gecikme faizi uygulanabilir ve mirasın paylaşımı gerçekleştirilemez.
Ayrıca, veraset ve intikal vergisi beyannamesinin doğru ve eksiksiz bir şekilde doldurulması da zorunludur. Beyannamede yer alan bilgilerin gerçeğe aykırı olması veya beyanname verilmemesi durumunda, yüksek miktarda idari para cezaları uygulanabilir.
Sonuç olarak, veraset ve intikal vergisi ödeme zorunluluğu bulunmaktadır ve verginin ödenmesi için belirlenen süre içinde ödeme yapılması gerekmektedir. Verginin ödenmemesi durumunda, gecikme faizi uygulanabilir ve mirasın paylaşımı gerçekleştirilemez.
Veraset ve İntikal Vergisi Ne Zaman Ödenir?
Veraset ve intikal vergisi, mirasın kabul edilmesinden itibaren 6 ay içinde ödenmesi gereken bir vergidir. Verginin ödenmesi için beyanname verilmesi ve vergi matrahının tespit edilmesi gerekmektedir. Vergi dairesine verilen beyannamenin kabul edilmesi ve matrahın belirlenmesi sonrasında, vergi borcu hesaplanır ve ödeme süresi başlar.
Verginin ödeme süresi, beyanname verilmesi tarihinden itibaren 6 aydır. Ancak vergi dairesinin talebi üzerine bu süre, en fazla 6 ay daha uzatılabilir. Uzatma talebinin kabul edilmesi durumunda, toplam ödeme süresi 1 yılı geçemez.
Verginin ödenmesi için belirlenen süre içinde ödeme yapılmaması durumunda, gecikme faizi uygulanır. Faiz oranı her yıl yeniden belirlenir ve değişebilir. Gecikme faizinin hesaplanması için, ödeme süresinin son gününden itibaren faiz işletilir.
Özetle, veraset ve intikal vergisi, mirasın kabul edilmesinden itibaren 6 ay içinde ödenmesi gereken bir vergidir. Verginin ödeme süresi, beyanname verilmesi tarihinden itibaren 6 aydır ve vergi dairesinin talebi üzerine en fazla 6 ay daha uzatılabilir. Verginin ödenmemesi durumunda, gecikme faizi uygulanır.
Veraset ve İntikal Vergisini Kimler Öder?
Veraset ve intikal vergisi, miras bırakanın ölümü sonrasında mirasçılarına kalan mal varlığına ilişkin olarak ödenen bir vergidir. Bu nedenle verginin ödenmesi mirasçıların sorumluluğundadır.
Mirasçılar arasında yapılan paylaşım sırasında verginin ödenmesi, paylaşım sonrasında kalan hisselerin her bir mirasçı tarafından ödenmesi şeklinde olabilir. Ayrıca, bir mirasçı tarafından ödenen vergi, diğer mirasçılardan payları oranında talep edilebilir.
Verginin ödenmesi için öncelikle mirasın kabul edilmesi ve mal varlığına ilişkin beyannamenin verilmesi gerekmektedir. Beyanname verildikten sonra, vergi matrahı hesaplanır ve ödeme süresi başlar.
Mirasın kabul edilmesi ve verginin ödenmesi işlemleri, mirasın değeri, mirasçıların sayısı ve mal varlığının türüne göre değişebilir. Bu nedenle, vergi danışmanlarından ve vergi dairesinden bilgi ve destek almak faydalı olabilir.